
ANKARA MÜZİK VE GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ'NİN ÜÇÜNCÜ YILINDA MÜZİK TEORİSİ BÖLÜMÜ
Tematik yapısıyla Türkiye’de alanında ilk olan Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesinin üçüncü yılını kutlarken, bir yandan “az zamanda çok şey başarmanın” mutluluğunu yaşıyor, bir yandan da “baştan gönüllü” çıktığımız bu yolculuğun ilerleyen kilometrelerinde karşılaşacağımız muhtemel zorluklarına umutla hazırlanıyoruz. Yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en acil ihtiyaçlarından olan; diyalog, uzlaşma ve barışma kültürünün bu üniversitenin harcına özenle konulması, geleceğe yönelik taşıdığımız umudun da ana sebebidir. Aklın ve bilimin önderliğinde, farklılıkların saygıyla karşılanabildiği, üretim merkezli, kendini, çevresini ve dünyayı tanıyan bireylerin yetiştiği sağlıklı bir ortamda bulunmanın ayrıcalığı ile bu topraklar için onlarca, yüzlerce fidan dikmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Amacımız bu fidanların “alnında ışığı ilk hissedenler” ormanına dönüşmesi ve ülkemize hayat enerjisi vermesidir. Bu kavrayış ve ilerlemeyi destekleyen önemli faktörler ise mevcut öğrencilerimiz, kurulduğumuz ilk günden bu yana giriş sınavlarına başvuran binlerce adayımız ve dolayısıyla toplumumuzun bizlere gösterdiği teveccühtür. Bu temel amaca giden yolda en büyük şansımız, Üniversitemizin Kurucu Rektörü Prof. Erol Parlak’ın bu yönde oluşturduğu uyumlu çalışma iklimi ve ortak akıl ile hareket etme anlayışıdır. Başından beri özenle çizilen bu çizgi personele sonuç odaklı çalışma pratiği kazandırmıştır. Bu yazıda, genel olarak kuruluşundan bugüne alınan yolu, Üniversite ve Müzik Teorisi Bölümü penceresinden yorumlamaya çalışacağım.
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi
Üniversite bünyesinde kuruluşundan bugüne kadar yapılanların kısa hikâyeleri, parçaları bir araya getirdiğimizde büyük resmi görmemizi sağlayacak ipuçları olarak değerlendirilebilir. Atılan adımların her biri, -benzer tüm diğer kurumların da olduğu gibi- Üniversitemizin ülke ve toplumumuz açısından önemini, bu önemin bizlere yüklediği sorumluluğun farkında olduğumuzu gösterecek niteliktedir. Yol hikâyemiz şu şekilde başlar:
“Arama Konferansları” ile “Teori, Terminoloji ve Notasyon” Toplantıları
Kuruluş aşamasında üniversitelerimizin ve ilgili kurumlarımızın temsilcilerinin davet edilerek yürütüldüğü toplantılar, ortak aklın gücünden yaralanmayı hedefleyen paylaşımcı ve açık bir yaklaşım olarak dikkat çekmiştir. Bu buluşmalarda Üniversitenin kuruluş amacı ve yapısı anlatılmış, ayrıca Makam Teorisi alanındaki önerilerimiz paydaşlarımıza sunulmuştur. Üniversitelerin, değişime öncülük etme ilkesinden hareketle, bu toplantılarda makam teorisi alanında sunduğumuz çözüm önerilerini cesurca ve açık yüreklilikle seslendirmemiz, paydaşlarımızın olumlu ve olumsuz eleştirilerini dikkate alarak öğretim programlarımıza dâhil etmemiz tam da anılan misyonun gereği olarak yerine getirilmiştir.
Kurulan Akademik Birimler
İlk yılında Müzik Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi ve Müzik ve Güzel Sanatlar Enstitüsünün kurulması ile lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde öğrenci kabul eden üniversitemizin, idealize ettiği her fikri somut bir yapıya dönüştürmesi, özenle seçilen akademik ve idari kadronun bilgi, deneyim ve özverili çalışması sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu çalışmalar, hemen sonrasında İcra ve Eğitim Fakültelerinin aktif hale gelmesini sağlamıştır. Ülkemiz müzik sektörünün ihtiyaç duyduğu “ara eleman” ihtiyacını karşılamak üzere MGÜ Meslek Yüksek Okulu kurulmuş, “Çalgı Bakım Onarım”, “Piyano Akort”, “Seslendirme Teknisyenliği”, “Geleneksel El Sanatları”, “Mimari Dekoratif Sanatlar”, “Mimari Restorasyon”, “Radyo ve Televizyon Programcılığı” gibi programların kurgusu hazırlanmıştır.
Toplumla Buluşan Bilimsel ve Sanatsal Etkinlikler
Anadolu binlerce yıllık tarihi ile kültürlerin buluşma noktası olmuş, ev sahipliği yapmıştır. Böyle bir coğrafyada doğan, bu topraklarda o uygarlıkların izleriyle beraber yaşama şansına sahip olan bizlerin en önemli görevlerinden biri de geçmişle bugün arasındaki kültürel bağı ortaya çıkarmak, tanıtmak ve yaşatmaktır. Aynı sorumluluk bugün ile gelecek arasında kurulacak köprü için de geçerlidir ve bunun en etkin araçlarından biri de sanattır.
Bu kadro son üç yıl içinde yalnızca akademik yapılanma ve öğretim sürecini yürütmekle kalmamış; “Ceren Damar”, “Bitmeyen Ağıt Çanakkale”, “ Neşet Ertaş’ı Anma Etkinliği”, “Yunus Dilinden”, “Kuruluşunun ve Eğitime Başlamasının 95. Yılında Musiki Muallim Mektebi”, “Türk Dünyasının Öncüleri” gibi öncü etkinlikler düzenlemiş ya da düzenlenmesinde etkin rol almıştır. Üniversitemizin; toplumla sürekli iç içe, ondan beslenen, onu kucaklayan, açtığı bölümler ve yetiştirdiği öğrencilerle toplumun öncelikli ihtiyaçlarına çözüm üreten yapısı gereği, kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde düzenlenecek etkinliklerde bundan sonra da öncü ve aktif rol üstleneceğine inanıyorum.
Eğitim- Araştırma Merkezleri ile Koordinatörlük Birimleri
Halkımıza müziğin birçok alt alanında sertifika programları ile eğitim hizmeti sunan Sürekli Eğitim Merkezi ve Uzaktan Eğitim Merkezi, bu toprakların büyük değerlerini tanıtma ve yaşatma amacıyla kurulan Âşıklık Geleneği Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Müzik Uygulama ve Araştırma Merkezi, yürütülecek ulusal ve uluslararası projelerin toplandığı Bilimsel Araştırma Koordinatörlüğü, bilimsel ve sanatsal etkinliklerin koordine edildiği Bilim ve Sanat Etkinlikleri Koordinatörlüğü bu üç yılda üniversiteye ivme kazandıran merkezlerdir. Uluslararası ilişkiler ofisinin kurulması ile ilk olarak “Avrupa Konservatuar ve Müzik Akademileri Birliğine” üye olunmuş, Belarus, Azerbaycan, Rusya gibi ülkelerle “partner üniversite” anlaşmaları yapılmıştır. Bu birimlerle toplumla buluşan, düzenlenen etkinliklerle ulusal ve uluslararası platformda görünürlüğünü artıran Üniversitemiz, her geçen gün ilişki ağını geliştirerek daha da büyüyecektir.
Ana hatları ile değinilen bu faaliyetlerin hepsi “takım çalışmasının” sonucudur. Yapılanlar kadar, henüz yapamadıklarımıza da odaklandığımız sürecin ilk meyveleri olan bu eylemlerin her birinde Üniversite personelinin emeği bulunmaktadır.
Müzik Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi- Müzik Teorisi Bölümü
Üniversitemizin öğrenci alan ilk akademik birimi olan Müzik Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, bu kurgunun lokomotifi olma onuruna sahiptir. Müzikoloji, Müzik Teorisi ve Müzik Teknolojileri Bölümlerinden oluşan Fakülte, ortak çalışma kültürü ile verimli sonuçların elde edilebildiğini göstermiştir. Müzik Teorisi Bölümü, dinamik yapısıyla diğer bölümlerle birlikte bu sinerjinin oluşmasına katkı sağlamaktadır. Üniversite ile ilgili geçen üç senenin kısa analizinden sonra, Müzik Teorisi Bölümü özelinde bazı bilgiler vermek isterim:
Müzik Teorisi Bölümünün Kuruluşu ve Yapısı
Üniversitemizin kuruluş aşamasında düzenlenen ve paydaşlarımızın da katıldığı “Arama Konferanslarında” fakültelerin ve bölümlerin genel çerçevesi çizilirken, Müzik Teorisi Bölümü için şu ortak metin oluşturulmuştur:
“Müzik Teorisi Bölümünde öğrenciler, makam müziği teorisi ile Avrupa müzik teorisi ve uygulamalarını ileri düzeyde öğrenirler. Türk ve dünya müzik tarihi konusunda bilgi sahibi olurlar. Klasik ve modern çok seslendirme tekniklerini öğrenir, çeşitli müzik toplulukları için farklı ölçekteki formlarda bu bilgileri düzenleme ve uyarlama amaçlı kullanabilirler. Müzik sanatının düşünsel boyutu hakkında bilgi sahibi olur ve değişik müzik dönemlerine ilişkin çok yönlü analiz yapabilirler. Aldıkları eğitim sayesinde gelişmiş bir müzik kültürüne ulaşır ve geniş bir bakış açısı oluşturabilirler. Müziksel sorunları çözme becerisi kazanır, araştırma, üretme odaklı, bilim ve sanat etiğine duyarlı bir müzik teorisyeni profili kazanırlar”.
Bu metin “ülkemizin ihtiyaç duyduğu müzik teorisyeni” profilini ortaya koymayı amaçlamıştır. Yine “ortak akılla” çizilen bu rota, sonrasında oluşturulan öğretim programı ile şekillenmiştir.
Bölüm ve Mezun Profili Üzerine
Dünyada müzik ortak bir dil olarak kabul edilirken, kendi müziğimiz başta olmak üzere türleri bölmek, ayırmak ya da ana programda bu türler için suni ağırlıklar oluşturmak yerine, her birinin aynı ağırlıkta ve biçimde kurgulanması Müzik Teorisi Bölümünün ana ilkelerinden biri olarak belirlenmiştir. Bunun bir sonucu olarak; hem kendi hem de dünya müzik dillerini anlayan, analitik düşünen, yaratıcı, kuram geliştirebilen, teori ve icra yönü güçlü olan bir mezun profili hedeflenmiştir. Bu amaçla, programda öğrencilerin teorisini gördükleri her iki ses sistemi de temsil eden birer çalgıyı icra etmesi, öğrendiği teoriyi uygulayarak pekiştirmesi hedeflenmiştir. Bu yönüyle, bir müzik türünün diğerine engel ya da karşı olmadığı gerçeğiyle yetişen öğrencilerimiz, yakın gelecekte hem icracı hem de teorisyen olarak katılacakları ulusal ve uluslararası projelerde birikimlerini ortaya koyacaklardır. Dünyanın da bu yöndeki akışına paralel olarak, Üniversitemizde müzik teorisi alanına giren tüm dersler “uygulamalı teori” konseptinde verilmektedir.
Ülkemizde ve dünyadaki benzerlerine bakıldığında, müzik teorisi bölümlerinin ya müstakil olarak kurgulandığı ya da kompozisyon ve müzikoloji bölümleri ile beraber konumlandırıldığı görülmektedir. Müzik Teorisi Bölümü Üniversitemizde, Müzik Bilimleri Ve Teknolojileri Fakültesi altında müstakil bir bölüm olarak yer almaktadır. Bu tercihin sebebi, bölümün program yapısının kendine has dinamikler içermesidir. Hedeflenen mezun profiline ulaşabilmek için, bölümün kendine özgü programını müstakil olarak uygulamasının daha verimli olacağı düşünülerek bu kuruluş şemasında karar kılınmıştır. Bu kapsamda, alışılagelenin aksine yalnız “analiz yapan” bir teorisyen profilinin çok üstünde, kuram üreten, sistem geliştiren bir teorsiyen yetiştirme hedefimiz bulunmaktadır.
Üniversitenin tematik yapısı, müziğin diğer alanlarında da ders seçilebilmesine olanak sağladığından, öğrencilerimiz kendilerini çok yönlü olarak geliştirme imkânına sahiptir. Avrupa ve Makam Müziği Teorilerini içeren öğretim programında, her iki teorinin temel basamaklardan alt alanlarına uzayan bir yapı vardır. Üniversitenin “müzik” çatısı altında türleri birbirinden ayırmayan çizgisinden dolayı, her iki sisteme ait bilgileri içeren ortak dersler oluşturulmuştur. Örneğin “müzik biçimleri” dersinde iki yarıyıl Avrupa Müziği biçimleri işlenirken, sonraki iki yarıyılda Türk Müziği formlarına değinilmektedir. Müzik tarihi, müzikal analiz, çalgı bilgisi ve orkestrasyon derslerinde de aynı yol izlenmektedir.
Tezli Yüksek Lisans ve Doktora Programları
Lisans programının kurgusu, yüksek lisans programında da aynı anlayışla devam ettirilmektedir. Üniversitenin ilk yılında kurulan Müzik ve Güzel Sanatlar Enstitüsü çatısı altında, “Müzik Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı” olarak açılan, hemen bir yıl sonrasında müstakil olarak devam eden “Müzik Teorisi Tezli Yüksek Lisans Programı” ilk mezunlarını vermeye çok yaklaşmıştır. İki yıl sonra kendi lisans mezunlarımızın başvuracağı programımızda, dersler yine iki teorinin daha spesifik konuları üzerine kurgulanmıştır.
Doktora programı ise diğer iki ana bilim dalı Müzikoloji ve Müzik Teknolojileri ile ortak olarak “Müzik Bilimleri” başlığı altında yürütülmektedir. Bu tercihin başlıca nedeni; kendi lisans ve yüksek lisans mezunlarımızın müstakil doktora programlarına başlayacağı zamana kadar, sürdürülen programların olgunlaşmasına fırsat ve zaman tanıma isteğidir.
Son söz;
Ancak inanan bir ekibin başarabileceği; bilgi, deneyim, özveri ve sabır isteyen, güçlüklerle dolu uzun bir yolculuğun, “gönüllü yolcuları” olduğumuzu yeniden vurgulamak isterim. Bu alanda elde edilen deneyimlerden yararlanarak, eleştiriye açık, ortak akılla, araştırarak yolumuza devam edeceğiz. Bu ülkenin her kurumunun “gelecek için bir umut” olduğunu bilerek çalışacağız. Elbette hatalarımız olacak bu süreçte, bu hataları kendi dinamiklerimiz ve paydaşlarımızın önerileri ile doğruya çevirme refleksimizi geliştireceğiz; açık, şeffaf ve görünür olarak. Çünkü bu çabayı sonuna kadar hak eden bir ülkenin ve toplumun sorumluluğunu taşıyoruz. Bu sorumluluğun önemini ve ağırlığını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir cümlesiyle pekiştirmek isterim:
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından birinin kopmuş demektir”
Dr. Öğr. Üyesi İlker Deniz BAŞUĞUR