Kemanın Türk mûsikîsinde ilk olarak 18.yy.’da kullanıldığı bilinmektedir. Asıl adı “Viola d’Amore” olan bu saz mûsikîmizde “Sînekemân” olarak anılmıştır. Günümüzdeki şeklini 16-17.yy.’da alan kemanın, icracılarca kullanımının yaygınlaşması ise 20.yy’a tekabül ediyor. Kemanın perdesiz bir enstrüman olması, Türk müziğinde yer alan perdelerin (frekans) icrâsında kolaylık sağlamaktadır. Dört telli bir saz olan keman batı dünyasında kalından inceye sol, re, la ve mi frekanslarına akort edilir. Türk müziğinde de aynı frekanslara akort edilmekle beraber yine kalından inceye kaba çargâh, rast, nevâ ve muhayyer olarak isimlendirilir.
Okulumuzdaki keman (Türk Müziği) eğitimi birebir olarak verilmektedir. Ders saati en az 40 dk. ve haftada 3 ders olmak üzere planlanmıştır.
Derste klasik Türk müziği repertuvarında yer alan peşrev, saz semaîsi, oyun havası, medhâl ve taksim gibi saz eserleri formlarının yanı sıra Mevlevi Âyîni, naat, ilâhî, tevşih, şuğul, mevlit gibi dini formlar ve kâr, kâr-ı nâtık, beste, semâî, gazel, şarkı, türkü, köçekçe gibi din dışı formlardan faydalanılmaktadır. Derslerde işlenen Türk Müziği repertuvarı ile birlikte tüm dünyada kabul görmüş batı müziği keman eğitimi repertuvarından seçilen gam, arpej ve etütlere de yer verilmektedir.
Türk müziğinde kemanın teknik çalışmalarının yanı sıra klasik üslup ve tavır anlayışı dersin temelini oluşturmaktadır.