“Nây” Farsça’da “kamış” demektir. “Nây” ismi zamanla “Ney”e dönüşmüştür. Sümerlerin de “nâ” dedikleri bu saz Anadolu’da eskiden beri kullanılmıştır. İlk bakışta içi boş bir kamıştan ibaret olan Ney, sesini duyurduğunda olgunlaşmış ve dünya meselelerinden kendini soyutlamış bir insanın sesini hatırlatır. Bu sebeple, Mevlevîlerde önemli bir yere konularak bu saza “Nây-ı Şerîf ” denilmiştir.
Ney, Başpare, Parazvane ve Kamış olmak üzere üç parçadan oluşur. Ney’de en temiz çıkarılan sesler iki sekizli ve bir beşlinin oluşturduğu yani nerm rast perdesinden tiz nevâ’ya kadar olan sahada çıkar.
Ney dersleri birebir eğitimci ve öğrenci katılımıyla bireysel olarak yapılmaktadır. Eğitimde amaç, öğrencilere mesleki bilgi, beceri ve donanım kazandırmaktır. Derece sisteminin içerisinde öğrencinin bilgi ve becerisi doğrultusunda seviyesine uygun müfredat belirlenerek öğretim elemanı tarafından eğitime başlanır. Eğitimde genel olarak Mansûr veya Kız âhenk kullanılır. Geleneksel Türk Müziği alanı içerisinde çağdaş eğitim-öğretim için gerekli tüm yöntem ve olanakları kullanıma sunmak, bunlar için her türlü materyali hazırlamak başlıca amaçtır. Sonrasında başlangıç seviyesinden ileri icra seviyesi, hatta ustalık düzeyine kadar olan süreçte, öğrenciye Ney çalgısı üzerinde çalgı hâkimiyeti, teknik beceri, perde hâkimiyeti, repertuar, üslûp-tavır kazandırmak amaçlanmaktadır.